23 Temmuz 2025 Çarşamba

24 TEMMUZ: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELE GÜNÜ

Süleyman İrvan

24 Temmuz, Türk basını için önemli birkaç tarihten birisi. Bilindiği gibi, 24 Temmuz 1908 tarihinde 2. Meşrutiyet ilan edilmişti. 2. Meşrutiyetin ilanıyla aynı günde basına uygulanan ağır sansüre de son verilmişti. İşte bu gerekçeyle, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti kuruluşundan 2 yıl sonra 1948 yılında 24 Temmuz’u Basın Bayramı olarak kutlama kararı aldı. Ve 1948 yılından 1971 yılına kadar 24 Temmuzlar Basın Bayramı olarak kutlandı.

Ancak 1971 yılında askeri muhtıra ile hükümet devrilmiş ve sıkıyönetim ilan edilmişti. O dönemde gazetecilere yönelik baskılar artmış, sıkıyönetim sansürü devreye girmişti. Bunun üzerine Türkiye Gazeteciler Cemiyeti aldığı yeni bir kararla 24 Temmuz’u “Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü” olarak anmaya başladı.
Türkiye’nin basın özgürlüğü karnesi hiçbir dönemde çok parlak olmadı. Bu konuda, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) her yıl yayımladığı Basın Özgürlüğü Endeksi’ni referans alırsak durumun vahametini daha iyi görebiliriz. RSF sayfasında 2002’den günümüze her yıl düzenli olarak yayımlanan endekse ulaşabiliyoruz.

Bu endekse göre; Türkiye 2002’de 136 ülke arasında 100. sırada yer alırken daha sonraki yıllarda şöyle bir seyir izlemiştir:
2003 yılında 163 ülke arasında 115. 2004 yılında 164 ülke arasında 113. 2005 yılında 164 ülke arasında 98. 2006 yılında 165 ülke arasında 100. 2007 yılında 166 ülke arasında 101. 2008 yılında 170 ülke arasında 102. 2009 yılında 172 ülke arasında 122. 2010 yılında 175 ülke arasında 138. 2011-2012’de 176 ülke arasında 148. 2013 yılında 179 ülke arasında 154. 2014 yılında 180 ülke arasında 154. 2015 yılında 180 ülke arasında 149. 2016 yılında 180 ülke arasında 151. 2017 yılında 180 ülke arasında 155. 2018 yılında 180 ülke arasında 157. 2019 yılında 180 ülke arasında 157. 2020 yılında 180 ülke arasında 154. 2021 yılında 180 ülke arasında 153. 2022 yılında 180 ülke arasında 149. 2023 yılında 180 ülke arasında 165. 2024 yılında 180 ülke arasında 158. 2025 yılında 180 ülke arasında 159. sırada yer almıştır.
Görüldüğü gibi, Türkiye’nin basın özgürlüğü karnesi bir türlü iyileşmiyor. Terör sorununu çözmek için büyük çaba harcayan bir ülkenin basın özgürlüğü sorununu daha kolay çözebileceğini düşünüyorum. Bunun için yapılması gerekenleri şöyle sıralayabilirim:
⇒ İlk olarak, basın özgürlüğü önündeki yasal engeller kaldırılmalı, sansüre ve otosansüre yol açan mevzuat gözden geçirilmelidir,
⇒ Gazetecilerin gazetecilik faaliyetlerinden dolayı yargılanmalarına son verilmeli, özellikle de tutuklu yargılamalardan vazgeçilmelidir. Suça karışmamış terör örgütü üyelerine bile affın gündemde olduğu bir süreçte, “terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” gibi son derece sorunlu tanımlamalara dayalı yargılamalar sonlandırılmalıdır.
⇒ RTÜK’ün eleştirel televizyon kanallarını para cezaları, program durdurma cezaları ve zaman zaman da 10 gün ekran karartma gibi çağ dışı cezalarla yıldırmaya çalışmasına son verilmelidir.
⇒ Medya sahiplik yapısı gözden geçirilmeli, medya patronlarının bakanlık ve belediyelerden ihaleler almaları yasaklanmalıdır.
⇒ Gazetecilerin editöryal bağımsızlığı yasal güvence altına alınmalı, haksız işten çıkarmaların önüne geçilmelidir.
Sonuç olarak, demokratik bir medya düzeninin oluşturulması, sağlıklı bir demokrasi için gereklidir.
Tüm gazetecilerimizin 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’nü kutlarım.

TÜRKİYE’DE 41 ÜNİVERSİTEDE GAZETECİLİK EĞİTİMİ VERİLİYOR

 Süleyman İrvan

Bu yazıda, Etkileşim dergisinin 10. sayısında yayımlanan “Türkiye’de Gazetecilik Eğitimi Üzerine: Akademisyenler Ne Diyor?” başlıklı yazımın “Türkiye’de Gazetecilik Eğitiminin Kronolojisi” alt başlığında yer alan bilgileri güncelledim. Yazı temel olarak, gazetecilik eğitimi veren iletişim fakültelerini ve bu fakültelerdeki öğrenci uygulama gazetelerini / haber sitelerini konu alıyor.

Gazetecilik eğitimi İstanbul Üniversitesi’nde başladı

Türkiye’de gazetecilik eğitimi 1950 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi bünyesinde kurulan Gazetecilik Enstitüsü’nde başladı. Enstitü 1980 yılında Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu adını aldı. 1982 yılında ise Basın Yayın Yüksek Okulu adını aldı ve İstanbul Üniversitesi’ne bağlandı. 1992 yılında da İletişim Fakültesi adını alarak fakülte haline geldi. Ağırlıklı olarak Gazetecilik Bölümü öğrencilerinin çalıştığı, İletim adında bir öğrenci uygulama haber sitesi vardır.

Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu, 1965 yılında kurulan ve alanında dört yıllık eğitim veren ilk yüksek okuldur. Bu yüksek okul UNESCO desteği ile kuruldu. 1992 yılında İletişim Fakültesi adıyla fakülteleşti. Fakültenin Görünüm adında aktif bir haber sitesi bulunmaktadır.   

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin temeli 1966 yılında kurulan İstanbul Özel Gazetecilik Yüksek Okulu’na dayanmaktadır. Okul 1971’de devletleştirilerek İstanbul Gazetecilik Yüksek Okulu adını aldı. 1982 yılında ise Basın Yayın Yüksek Okulu adını aldı ve Marmara Üniversitesi’ne bağlandı. 1992 yılında İletişim Fakültesi adıyla fakülte yapısına dönüştürüldü. Fakültenin Marmara Medya Merkezi isimli bir haber sitesi var, ayrıca Marmara Gazete ismiyle basılı gazete de Haziran 2025’te yeniden yayımlanmaya başladı.

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi, 1967 yılında Başkent Gazetecilik Yüksek Okulu adıyla kuruldu. 1971 yılında devletleştirilerek Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu adını aldı. 1981 yılında da Basın Yayın Yüksek Okulu adıyla Gazi Üniversitesi’ne bağlandı. Ben Basın Yayın Yüksek Okulu’nun ilk öğrencilerinden biriyim. Bu okul 1992 yılında İletişim Fakültesi adını aldı. Fakülte 2018 yılında Gazi Üniversitesi bünyesinden çıkarılarak yeni kurulan Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’ne bağlandı. Fakültenin aktif bir haber sitesi yok, ancak Gazete İlet@işim adıyla bir uygulama gazetesi var.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi, 1968 yılında İzmir Karataş Özel Gazetecilik Yüksek Okulu adıyla kuruldu. 1971 yılında devletleştirilerek Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu adıyla Ege Üniversitesi’ne bağlandı. 1979 yılında Basın Yayın Yüksek Okulu adını aldı ve Ege Üniversitesi’ne bağlandı. 1992 yılında İletişim Fakültesi adını aldı. Fakültenin Ege Ajans isimli bir haber sitesi ve Kalem isimli bir basılı gazetesi var.

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi, 1977 yılında Sinema ve Televizyon Yüksek Okulu adıyla öğrenci kabul etmeye başladı. 1980 yılında adı İletişim Bilimleri Fakültesi adını aldı. Basın Yayın Bölümü ise ilk öğrencilerini 1982-1983 yılında Basım ve Yayımcılık adıyla aldı. Bölümün adı 2001-2002 eğitim yılın Basın Yayın oldu. 2022 yılında adı tekrar değiştirildi ve Gazetecilik haline getirildi. Gazetecilik Bölümünün en son 2022-2023 eğitim yılında yayımladığı Genç Anadolu isimli bir uygulama gazetesi vardır.

1980’li yıllarda altı yüksek okulda gazetecilik eğitimi verilirken, 1992 yılında Basın Yayın Yüksek Okullarının İletişim Fakültesi haline getirilmesi tartışmaları yaşandı.

Bu süreçte fakültelerin Gazetecilik, Halkla İlişkiler ve Tanıtım, Radyo, Televizyon ve Sinema olmak üzere üç temel bölümde eğitim vermesi kararlaştırıldı. 1992 yılından itibaren de birçok devlet üniversitesinde kurulan iletişim fakültelerinde gazetecilik eğitimi verilmeye başlandı:

1993 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü 1994-1995 eğitim öğretim yılında öğrenci almaya başladı. Fakültenin Selçuk İletişim isimli bir uygulama gazetesi yayımlanmaktadır.

1997 yılında Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 1997-1998 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Atatürk İletişim isimli bir uygulama gazetesi var.

1997 yılında Fırat Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2013-2014 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Fırat Haber isimli bir uygulama gazetesi var.

1998 yılında Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 1998-1999 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Genç Açı adıyla bir uygulama gazetesi bulunuyor.

1998 yılında Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrenci almaya başladı. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2008-2009 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Akil Haber Ajansı ismiyle bir haber sitesi bulunmaktadır.

2001 yılında Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2004-2005 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin uygulama gazetesi olan Yazıyorum isimli gazete en son Kasım 2022’de yayımlanmış görünüyor.

2001 yılında Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2004-2005 eğitim öğretim yılında almaya başladı. Fakültenin Gazete ERÜ adında bir uygulama gazetesi yayımlanmaktadır.

2003 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Fakülte 2018’de Trabzon Üniversitesi’ne bağlandı. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2011-2012 eğitim öğretim yılında aldı. Bölüm web sayfasında erişimi olan bir haber sitesi ya da öğrenci uygulama gazetesi yok.

2006 yılında Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2017-2018 eğitim öğretim yılında almaya başladı. Gazetecilik Bölümünün Okuyorum isimli bir uygulama gazetesi olduğu belirtiliyor ancak web sayfasında gazeteye bağlantı yok.

2007yılında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü 2010-2011 eğitim öğretim yılında almaya başladı. Fakültenin Gazeteci isimli bir online uygulama gazetesi var görünüyor ancak son paylaşımlar 2019 yılına ait.

2008yılında Giresun Üniversitesi Tirebolu İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2015-2016 eğitim öğretim yılında aldı. Gazetecilik Bölümünün Gunimedya isimli bir çevrimiçi haber sitesi bulunmaktadır.

2008 yılında Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2018-2019 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin GİF Haber isimli bir uygulama gazetesi var.

2009 yılında Yozgat Bozok Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2019-2020 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Genç Baskı isimli bir uygulama haber sitesi bulunmaktadır.

2010 yılında Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü 2011-2012 eğitim öğretim yılında öğrenci almaya başladı. Fakültenin GAÜN İlef adıyla bir haber sitesi bulunuyor.

2010 yılında Dicle Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2021-2022 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin öğrenci uygulama gazetesi ya da haber sitesi bulunmuyor.

2010: İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2016-2017 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin İNÖNÜ İLETİŞİM isimli bir uygulama gazetesi ile İNÜHABER isimli bir haber sitesi bulunuyor.

2010: Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2012-2013 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Gazete Kampüs adında bir uygulama haber sitesi bulunmaktadır.

2010: Muş Alparslan Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2020-2021 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültede öğrenci uygulama gazetesi veya haber sitesi bulunmuyor.

2010: Ondokuz Mayıs Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2011-2012 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Genç İfade isimli haber sitesi ve gazetesi bulunuyor.

2010: Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2022-2023 eğitim öğretim yılında almaya başladı. Fakültenin Gazete Punto adında bir uygulama gazetesi olduğu ifade ediliyor ancak ilgili içeriğe ulaşamadım.

2011: Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İletişim Fakültesi açıldı. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2018-2019 eğitim öğretim yılında almaya başladı. Gazetecilik Bölümünün e-gzt ADÜ isimli bir öğrenci uygulama haber sitesi ile ADÜ Dergi isimli haber dergisi bulunmakta.

2011: Çanakkale 18 Mart Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2017-2018 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin ÇOMÜ Gazete isimli bir uygulama gazetesi bulunuyor.

2011: Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2019-2020 eğitim öğretim yılında aldı. Fakülteni NGenç Kuşak isimli bir uygulama gazetesi var.

2011: Süleyman Demirel Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2012-2013 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Kampüs Doğu Batı adıyla bir uygulama gazetesi bulunuyor.

2011: Uşak Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2014-2015 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Uşak İletişim adıyla tek sayı basılmış bir uygulama gazetesi var.

2012: Aksaray Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2017-2018 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin İletişim Haber isimli bir uygulama gazetesi var.

2012: Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2015-2016 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Bolu İletişim isimli bir uygulama gazetesi bulunuyor.

2012: Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2015-2016 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Kampüs Haber adıyla bir uygulama gazetesi var. Ayrıca SAÜ Aktüel adıyla bir de haber dergisi bulunuyor.

2016: Karabük Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2021-2022 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Habertif adıyla bir uygulama haber sitesi bulunuyor. Ayrıca, İletif adıyla bir uygulama haber dergisi de var.

Altı vakıf üniversitesinde gazetecilik eğitimi veriliyor

Türkiye’de toplam 35 devlet üniversitesinde gazetecilik eğitimi veriliyor. Ayrıca, altı vakıf üniversitesinde de gazetecilik eğitimi veren bölümler bulunmakta:

1996: Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 1996-1997 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Yeditepe Postası isimli bir uygulama gazetesi var.

2002: Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2010-2011 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin uni Gzt ismli bir uygulama haber sitesi bulunuyor.

2007: İstanbul Arel Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2008-2009 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin Arel Haberci adıyla bir uygulama haber dergisi yayımlanıyor.

2007: İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2008-2009 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin İAHA (İstanbul Aydın Haber Ajansı) isimli bir uygulama haber sitesi var.

2009: İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2016-2017 eğitim öğretim yılında aldı. Fakültenin güncel ve erişime açık bir uygulama gazetesi veya haber sitesi bulunmuyor.

2013: Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi kuruldu. Gazetecilik Bölümü ilk öğrencilerini 2013-2014 eğitim öğretim yılında Yeni Medya Bölümü olarak aldı, 1 yıl sonra bölümün adı Yeni Medya ve Gazetecilik olarak değiştirildi. 2020 yılında ise bölümün adı Gazetecilik olarak yeniden değiştirildi. Fakültenin Haber Üsküdar isimli aktif bir haber sitesi ile yine Haber Üsküdar isimli bir uygulama gazetesi yayımlanıyor.

21 Temmuz 2025 Pazartesi

DEZENFORMASYONLA MÜCADELE YASASINDAN ETKİLENEN GAZETECİ SAYISI GİDEREK ARTIYOR


Süleyman İrvan

13 Ekim 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” isimli torba yasanın 29. maddesiyle Türk Ceza Kanunu’na eklenen ve “ 217/A Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” başlığını taşıyan dezenformasyonla mücadele yasası ya da gazeteci örgütlerinin tanımlamasıyla sansür yasası kapsamında 2 yılda 50’den fazla gazeteci soruşturma geçirdi. Bu konuda daha önce iki yazı yazmıştım. İlk yazımda, yasanın eleştirel gazetecilik üzerinde bir tehdit oluşturacağını savunmuştum. İkinci yazımda ise, maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurunun basın özgürlüğü lehine sonuçlanabileceğini yazmıştım. AYM TCK 217/A maddesini iptal etmedi. Böylece gazeteciler soruşturma geçirmeye devam ediyor.

Bu yazıyı, dezenformasyonla mücadele yasasından soruşturma geçiren gazetecileri kayda geçirmek amacıyla yayımlıyorum. 6 Kasım 2024 tarihine kadar en az 55 gazetecinin "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla soruşturma geçirdini tespit ettim. Yeni soruşturmalar açıldığı takdirde bu yazıyı güncellemeye devam edeceğim. Umarım gazeteciler, yazıyı güncellememi gerektirecek soruşturmalara maruz kalmayacakları özgürlük ortamına en kısa sürede kavuşurlar.   

Hüsniye Karakoyun ve Mahmut Karakoyun: Dezenformasyonla mücadele yasası olarak adlandırılan yasa kapsamında Tunceli Emek gazetesi sahibi Hüsniye Karakoyun ile gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mahmut Karakoyun hakkında yapılan suç duyuruna Tunceli Cumhuriyet Savcılığı tarafından takipsizlik kararı verildi. “Tunceli’de Beş Adet Portatif Tuvalet için Resmi Açılış Töreni Düzenlendi” başlıklı haber için yapılan suç duyurusuna takipsizlik kararı veren savcı, gerekçe olarak, haberin yayımlandığı tarih olan 12 Ekim 2022’de dezenformasyon yasasının henüz yürürlükte olmadığını, ayrıca haberin yayımlanmasında toplumsal ilgi ve kamu yararı bulunduğunu belirtmişti.     

Sinan Aygül: Dezenformasyon yasasından ilk etkilenen gazeteci Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül oldu. Aygül, Twitter hesabından, Bitlis’te gerçekleştiği iddia edilen bir cinsel taciz vakasına dair paylaşımlar yapmış, ardından bu tweet’leri silip, yanıldığını söyleyerek özür de dilemişti. Buna rağmen, Sinan Aygün 14 Aralık’ta apar topar gözaltına alındı, ardından tutuklandı ve nihayetinde 10 ay da hapis cezası aldı. Bu ceza, dezenformasyon yasası kapsamında verilen ilk ceza idi aynı zamanda. Ancak Yargıtay Sinan Aygül’e verilen cezayı 10 Mayıs 2024 tarihinde bozdu. Basın özgürlüğü açısından son derece önemli olan bu Yargıtay kararının gerekçesini paylaşıyorum:

YARGITAY İPTAL KARARININ GEREKÇESİ

“5237 sayılı Kanun’un 217/A maddesi ile ‘Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır’ hükmü düzenlenmiştir. Madde gerekçesinde ise fiilin, kamu barışını bozmaya elverişli olması aranarak, bu suçun somut tehlike suçu olduğu vurgulanmıştır. Bunun yanı sıra dezenformasyon olarak nitelendirilen bu fiillerin, kişilerin bireysel kanaatlerini açıklama veya haber verme haklarıyla karıştırılmaması için fiilin, halk arasında endişe, korku veya panik yaratma saikiyle gerçekleştirilmesi ilave bir unsur olarak aranmaktadır. Belirtmek gerekir ki, dezenformasyona konu içerik, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili doğrudan asılsız bir bilgi olabileceği gibi tahrif edilmiş bir bilgi de olabilecektir açıklamasına yer verilmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde, sanığın suç tarihinde saat 22.24 sıralarında yanıltıcı bilgiyi sosyal medya hesabından paylaştığı, yetkili kişiler ile yaptığı görüşmelerden sonra aldığı bilginin eksik ya da yanlış olabileceğini belirterek, düzeltme mesajlarını attığı, paylaşımını tamamen kaldırdığı, teyit etmeden konuyu paylaştığı için kamuoyundan özür dilediği, buna göre sanığın paylaşımının gerçeğe aykırı olduğunu öğrenir öğrenmez paylaşımını kaldırmasına ve düzeltme mesajları atmasına yönelik eylemleri ve kullandığı ifadeler bir bütün olarak dikkate alındığında, sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle hareket etmediği, bir gazeteci olarak haber verme hakkını kullandığı ve suç işleme kastı ile hareket etmediği anlaşıldığından, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 217/A maddesinde düzenlenen ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunun’ unsurlarını oluşturmayacağı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle, kurulan hüküm isabetli bulunmamıştır.”

Aslıhan Gençay: Gazeteci Aslıhan Gençay’ın Gazete Davul isimli haber sitesinde 29 Aralık 2022 tarihinde yayımlanan “Bitmeyen Çıplak Arama” başlıklı haberi gerekçe gösterilerek TCK 217/A “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla başlatılan soruşturmada 10 Nisan 2023 tarihinde takipsizlik kararı verildi.

Oktay Candemir: Van’ın Muradiye ilçesinde yaşanan bir cinsel istismar olayını haberleştiren gazeteci Oktay Candemir hakkında, “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Candemir, 15 Kasım 2023 tarihinde yapılan duruşmada, “atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı” gerekçesiyle beraat etti.

Gazeteci Oktay Candemir hakkında ikinci bir soruşturma daha açıldı. Candemir, Van’ın İpekyolu ilçesi kaymakamının aynı zamanda İpekyolu Belediyesi’ne kayyum olarak atanması sonrasında birden fazla yerden maaş aldığına ilişkin paylaşımlar yapmış, bu paylaşımlar gerekçe gösterilerek hakkında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma savcısı 14 Ekim 2024 tarihinde takipsizlik kararı verdi. Gerekçesinde şu ifadeler yer aldı: “Suça konu paylaşımın korku ve panik yaratma saikiyle yapıldığına dair delil bulunmadığı, yine yapılan paylaşımın kamu barışını bozacak nitelikte olmadığı gözetilerek, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla…tüm şüpheliler hakkında ayrı ayrı kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.”

Mehmet Güleş: Gazeteci Mehmet Güleş, deprem bölgesinde yaptığı, henüz yayımlanmamış bir röportaj nedeniyle dezenformasyon maddesinden soruşturma geçirdi. Güleş'e emniyet ifadesinde, röportaj yaptığı kişinin "Burada AFAD yok, UMKE yok. Burada halk kendi imkanlarıyla savaşıyor. Halkımız yalnız bırakıldı" şeklindeki ifadeleri kullandığı yönündeki iddialar soruldu. Gazeteci Güleş, haftanın her günü imza verme ve yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı. Güleş hakkında soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Kasım 2023 tarihinde “bilginin yayılmadığı” gerekçesiyle “kovuşturmaya yer olmadığı” kararını verdi.

Oğuzhan Uğur: Youtuber Oğuzhan Uğur’un sahibi olduğu Babala TV hesabından yapılan bazı paylaşımların vatandaşlar arasında korku ve paniğe neden olduğu, bu nedenle arama-kurtarma çalışmalarında aksamalar yaşandığı gerekçe gösterilerek, 'Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçundan soruşturma başlatıldı.

Mir Ali Koçer: Serbest gazeteci Mir Ali Koçer, BBC Türkçe’nin 24 Şubat’taki haberine göre Diyarbakır’da deprem sonrası yaptığı haberler nedeniyle soruşturmaya uğradı. Habere göre, sahada çalışırken karakola gelmesi istenmiş, karakola gittiğinde ise hakkında dezenformasyon yasası kapsamında soruşturma açıldığı söylenmişti. Koçer, polisin kendisini deprem bölgelerinden geçtiği haberlerle ilgili olarak sorguladığını ve sahte bilgiler yaymakla suçladığını anlatmıştı.

Ali İmat ve İbrahim İmat: Osmaniyeli bu iki yerel gazeteci, depremzedeler için gelen çadırların bekletildiğine ilişkin paylaşımları nedeniyle “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçlamasıyla 27 Şubat’ta tutuklandılar. Bu iki kardeş tutuklandıktan 1 ay sonra çıktıkları ilk mahkemede hakim kararıyla serbest bırakıldı.

Ahmet Sesli: Gazeteci Ahmet Sesli Twitter hesabından 15 Şubat’ta yaptığı bazı paylaşımlar nedeniyle 28 Şubat’ta dezenformasyon yapma suçlamasıyla ifadeye çağrıldı. Sesli, paylaşımlarında depremde ölenlerin sayısının AFAD tarafından açıklanandan fazla olduğunu ima etmişti.

Gökhan Özbek: Gazeteci Gökhan Özbek 1 Mart’ta 23 Derece kanalında dezenformasyon yapma suçlamasıyla gözaltına alındı. Özbek gözaltına alınışını, sosyal medya hesabından duyurmuştu. Gazetecinin avukatı yaptığı açıklamada,"Gökhan Özbek sadece 23 Derece kanalından yaptığı haberlerle suçlanıyor. Suçlamalar arasında depremzedelerden milletvekillerine kadar pek çok kişinin açıklamalarının haberleştirilmesinden ibaret görseller bile var. İnanılır gibi değil! Sadece gazetecilik yaptığı için gözaltında tutuluyor. Yapılan haberler hiçbir somut dayanağı olmayan şekilde yorumlanarak 'Şu ima edildi' 'Bu söylenmeye çalışıldı' şeklinde ithamlarda bulunuluyor" dedi. Gazeteci Özbek sorgusunun ardından serbest bırakıldı.

Gökhan Özbek 2024 yılında da dezenformasyon suçlamasıyla soruşturma geçirdi. 14 Haziran 2024 tarihinde yayımlanan haberlere göre, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde Nevruz kutlamaları sonrasında meydana gelen bir polis şiddeti vakasını haberleştirmesi sonrasında hakkında açılan "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasına ilişkin soruşturma takipsizlikle sonuçlandı

Fırat Bulut: Gazeteci Fırat Bulut bir ay süresince deprem bölgesinden haber geçtikten sonra Ankara’ya dönüşünde havaalanında gözaltına alındı. Bulut gözaltına alındığını sosyal medya hesabından şu ifadelerle duyurdu: “Bir aydır deprem bölgesinde haber yapıyorum. Bu akşam geldiğim Ankara Esenboğa’da gözaltına alındım. Bingöl Sulh Hakimliği hakkımda alenen yalan bilgi yaymaktan soruşturma açmış. Depremde yoktular, soruşturma ile susturmaya çalışıyorlar.” Fırat Bulut sorgusunun ardından serbest bırakıldı. 

Gazeteci Fırat Bulut hakkında 13 Haziran 2023 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım nedeniyle ikinci kez “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla soruşturma açıldı. Gazeteci Fırat Bulut, “İktidar kaynağı kendisi olmayan hiçbir haber ve bilgiyi gerçek kabul etmiyor. Kaynağı iktidar olmayan bilgiye savaş açılmış aslında. Gazetecinin görevi bilgi ve haberi halka duyurmak ve yaymaktır; toplumun bilgiye erişme hakkına saygı göstermek ve bunu sağlamaktır. Ancak iktidar bilgi üzerinde tekel kurarak kaynağı kendisi olmayan tüm haberlere savaş açtı. Hoşlarına gitmeyen her şeye ‘yanıltıcı bilgi’ diyorlar” diyerek açılan soruşturmaya tepki gösterdi

Canan Kaya: İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı gazeteci Canan Kaya hakkında 13 Şubat 2023 tarihinde YouTube kanalından yaptığı deprem yayınını gerekçe göstererek, “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamasıyla soruşturma başlattı. Soruşturmaya konu olan, “AFAD’ın Bölge Lojistik Deposu dört gün boyunca çalışmadı” iddiasının CHP Milletvekili Abdurrahman Tutdere tarafından da araştırıldığını ifade eden Kaya, konunun haber değeri olduğunu söyledi. Kaya, Adıyaman’da görev yapan gazeteci Abdullah Aslan'ı bu sebeple yayınına konuk aldığını belirtti.

İsmail Arı: Gazeteci İsmail Arı, 29 Ocak 2023 tarihinde Birgün’de yayımlanan “Ev değil resmen ölüm satıyorlar” başlıklı haberi nedeniyle "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla savcıya ifade verdi. Güngören Belediyesi’nin suç duyurusunda bulunduğu ve depremden yaklaşık bir hafta önce yayımlanan haberde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, “İlk depremde felaket yaşanır. Zemin bataklık” diye itiraz ettiği bir araziye 96 daire ve 9 dükkân inşa ettiği bilgisi verilmişti.   

İsmail Arı hakkında ayrıca 21 Mart’ta yine Birgün’de yayımlanan “Halkı zehirlemişler” başlıklı haberi nedeniyle bu kez de Kızılay’ın şikâyeti üzerine dezenformasyon yapma suçlamasıyla 10 Mayıs 2023 tarihinde soruşturma başlatıldı.

İsmail Arı hakkında üçüncü dezenformasyon soruşturması ise yine Kızılay’ın şikayetiyle başlatıldı. 10 Mart 2023 tarihinde Birgün’de yayımlanan, “Kızılay koşa koşa Menzil’e gitmiş” haberi gerekçe gösterilerek, Arı hakkında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla 7 Mart 2024 tarihinde soruşturma açıldı.

Merdan Yanardağ: Gazeteci Merdan Yanardağ hakkında, 12 Mayıs 2023’te sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım nedeniyle dezenformasyon yaptığı iddiasıyla soruşturma açıldı. Yanardağ paylaşımında şunları yazmıştı: “Türkiye'nin siyasal ve toplumsal yaşamını derinden etkileyecek önemli bir olayı, -geç bir saatte de olsa- kamuoyu ile paylaşmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kaynağıma güvendim.. Kemal Kılıçdaroğlu'na suikast yapacak bir grubun Gürcistan'a Türkiye'ye girdiği belirtiliyor.”

Bircan Yıldırım, Sevilay Yılman, Zübeyde Sarı, Kayhan Ayhan: 24 Mayıs 2023 tarihinde Yeni Şafak muhabiri Burak Doğan X (Twitter) hesabından bir paylaşım yaparak, içinde gazeteciler Bircan Yıldırım, Sevilay Yılman, Zübeyde Sarı ve Kayhan Ayhan da olmak üzere 34 sosyal medya hesabı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından seçim döneminde manipülasyon ve dezenformasyon yaptıkları gerekçesiyle soruşturma başlatıldığını duyurdu. Soruşturma kapsamında neredeyse 14 ay sonra ifadeye çağrılan Birgün editörü Kayhan Ayhan, 18 Temmuz 2024 tarihinde savcıya verdiği ifadede, “Hakkımda belirtilen ve kendi Twitter (X) hesabımdan paylaşmış olduğum haber içeriği gazetecilik mesleğimin faaliyeti ile alakalıdır. Seçim dönemindeki olaylara ilişkindir. Ben de o dönem söz konusu sandıklarda bu şekilde oy kullanıldığını haberci olarak bilgi almam neticesinde bir iddia şeklinde sayfamda paylaşmıştım” demişti.

Ahmet Kanbal: Gazeteci Ahmet Kanbal’ın 14 Mayıs’ta sosyal medya hesabından yaptığı, “Mardin'den; 1363 Nolu sandık kayboldu... Sandık başkanı ve oy torbasını arama çalışması başlatıldı...” şeklindeki paylaşımı nedeniyle “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla soruşturma açıldı. Oysa parti avukatları sandığın kaybolduğuna ilişkin İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına dilekçe vermişlerdi.  

Ruşen Takva: Gazeteci Ruşen Takva’ya 8 Aralık 2022’de sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım nedeniyle 22 Mayıs’ta dezenformasyon yapma suçlamasıyla dava açıldı. Ruşen Takva söz konusu paylaşımında şunları yazmıştı: “Hakkari MHP İl Başkanının çarşı ortasında bir kişiyi silahla vurdu iddiası sonrası kent merkezi karıştı ve esnaf kepenk kapattı. Olaydan sonra MHP İl Başkanının hem akrabası hem yakın koruması ‘ben vurdum’ diyerek teslim oldu. Soruşturma sürüyor.” Gazeteci Ruşen Takva’ya açılan davanın ilk duruşması 19 Temmuz’da yapıldı. Gerçekleşen olaya, olayla ilgili paylaşımlara ve açılan davaya bakılırsa gazetecilik faaliyetinden dolayı gazeteci ceza alabilir görünüyor.

Yüsra Batıhan: Gazeteci Yüsra Batıhan hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlere dair sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” iddiasıyla soruşturma açıldı.

Gazeteci Yüsra Batıhan, 21 Ocak 2025 tarihinde görülen davada mahkeme tarafından 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti hükmün geri bırakılmasına karar verdi.  

Serdar Akinan: Gazeteci Serdar Akinan, Youtube kanalında yaptığı yayınlar gerekçe gösterilerek 19 Nisan 2023 tarihinde “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla gözaltına alındı. Akinan 20 Nisan 2023 tarihinde yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Emre Orman: Gazeteci Emre Orman, X hesabından 12 Şubat 2023 tarihinde yaptığı bir paylaşımda Ahmet Güreşçi isimli yurttaşın jandarma karakolunda işkenceyle öldürüldüğüne dair Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) tarafından yapılan açıklamayı aktardı. Bu paylaşım üzerine Emre Orman hakkında ‘devletin askeri teşkilatını alenen aşağılama’, ‘suç uydurma’ ve ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ şüphesiyle yürütülen soruşturmada 5 Mayıs 2023 tarihinde takipsizlik kararı verildi. 

 Sıddık Güler: Van’ın yerel haber sitesi Serhat News Genel yayın Yönetmeni Sıddık Güler’in 19 Haziran 2023 tarihinde yayımladığı, “Van İl Kültür ve Turizm Müdürüne, AKP’li vekil komplo mu kurdu?” başlıklı haber nedeniyle haberde adı geçmeyen AKP Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu’nun şikayetiyle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.

Zülal Kalkandelen: Cumhuriyet gazetesi yazarı Zülal Kalkandelen hakkında, 4 Ağustos 2023 tarihinde yayımlananDevlet korumasındaki çocuklar tarikat kampında!” başlıklı yazısı nedeniyle “iftira”, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “kişilerin huzur ve sükununu bozma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. Kalkandelen bu soruşturmayı sosyal medya hesabından 13 Eylül 2024 tarihinde duyurdu.  

Onur Öncü: Artı TV sunucusu Onur Öncü, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda ‘Hakkari, Diyarbakır ve Urfa’da çeşitli sandıklarda Yeşil Sol Parti’ye verilen oyların MHP’ye yazıldığı’ yönündeki iddiayı X’te paylaştığı için 13 Eylül 2023 tarihinde ifade verdi. Gazeteci Öncü hakkında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu” kapsamında soruşturma başlatılmıştı. 1 Temmuz 2024 tarihinde görülen davanın ilk duruşmasında gazeteci Onur Öncü beraat etti. Duruşma savcısı, yapılan paylaşımın 'toplumun dirlik ve düzeni açısından somut tehlike hali yaratacak koşullar oluşturduğuna ilişkin delil elde edilemediği' gerekçesiyle Öncü'nün beraatına karar verilmesini talep etmişti.

İlknur Bilir: Gazeteci İlknur Bilir, 6 Şubat depremleri döneminde yaptığı haber paylaşımlarıyla “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla 16 Eylül 2023 tarihinde gözaltına alındı. Bilir, savcıya ifade vermesinin ardından serbest bırakıldı.

Batuhan Çolak, Süha Çardaklı, Hüseyin Dicle, Ramin Saedi, Furkan Uludağ, Serdar Sönmez, Ümit Yasin Perinçek, Furkan Güngör: 20 Eylül 2023 tarihinde, içlerinde sosyal medya platformlarında haber paylaşan gazetecilerin de olduğu 27 sosyal medya hesabına mülteci karşıtı paylaşımları gerekçe gösterilerek soruşturma başlatıldı. Bu hesaplara hem “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” hem de “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlaması yöneltildi.

Aykırı isimli sosyal medya hesabının sahibi ve bu adla yayımlanan haber sitesinin genel yayın yönetmeni Batuhan Çolak, sığınmacı ve mülteci karşıtı paylaşımlar yaptığı gerekçesiyle 20 Eylül 2023 tarihinde gözaltına alındı. Çolak, “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamasıyla 24 Eylül’de tutuklandı. Çolak, 27 Ekim 2023 tarihinde mahkeme tarafından tahliye edildi.

Ajans Muhbir isimli sosyal medya hesabının sahibi Süha Çardaklı, Batuhan Çolak’la aynı gün (20 Eylül) aynı suçlamayla gözaltına alındıktan sonra 24 Eylül’de tutuklandı. Batuhan Çolak 27 Ekim’de serbest bırakıldığı halde Süha Çardaklı’nın tahliye talebi reddedildi. Çardaklı da “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamasıyla tutuklanmıştı. Çardaklı, açılan davanın ilk duruşmasında tahliye edildi.

Militer Doktrin isimli sosyal medya haber hesabının sahibi Hüseyin Dicle de sığınmacı karşıtı paylaşımları nedeniyle önce tutuklandı ardından serbest bırakıldı.

Ambargo TV muhabiri Ramin Saedi, sığınmacı karşıtı paylaşımları nedeniyle tutuklanıp serbest bırakıldı.

Aykırı ve Ajans Muhbir editörleri Furkan Uludağ, Serkan Kafkas, Serdar Sönmez ve Ümit Yasin Perinçek, 20 Ekim 2023 tarihinde tutuklandılar.

Haber Report isimli sosyal medya hesabının sahibi Furkan Güngör, Batuhan Çolak ve Süha Bardaklı ile birlikte tutuklandı.

Batuhan Çolak, 2 Temmuz 2024 tarihinde bir kez daha “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla gözaltına alındı. Bu seferki suçlama, X hesabından yaptığı, ''Suriye'den tartışmalı görüntüler. Türk askerine ÖSO bayrağı öptürdüler!" şeklindeki paylaşımla ilgiliydi.  

Tolga Şardan: Uzun yıllar Milliyet gazetesinde güvenlik ve yargı muhabirliği yapan gazeteci Tolga Şardan, 1 Kasım 2023 tarihinde T24’te yayımlanan “MİT'in Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?” başlıklı yazısı gerekçe gösterilerek “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla önce gözaltına alındı, ardından tutuklandı. Yazıya 2 Kasım 2023 tarihinde erişim engeli getirildi. Tolga Şardan, mahkemeye yapılan itiraz sonucu 6 Kasım 2023 tarihinde yurt dışına çıkmamak şartıyla tahliye edildi.

Dinçer Gökçe: Halktv.com.tr Yazı İşleri Müdürü Dinçer Gökçe, yaptığı bir haber nedeniyle 1 Kasım 2023 tarihinde “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla önce gözaltına alındı, ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Cengiz Erdinç: Kısa Dalga yazarı gazeteci Cengiz Erdinç, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla 2 Kasım 2023 tarihinde gözaltına alındı. Erdinç’in yapılan sorgusundan, 31 Ekim’de yaptığı bir X paylaşımının gerekçe gösterildiği anlaşılıyor. Cengiz Erdinç, 3 Kasım tarihinde adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldı.

Uğur Koç, Uğur Şahin ve İsmail Arı: Pasifik İnşaat’ın sahibi Fatih Erdoğan’ın şikâyeti üzerine Birgün çalışanı 3 gazeteci hakkında “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.

Evrim Kepenek: Bianet editörü gazeteci Evrim Kepenek'e, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketi sırasında yaptığı paylaşımlar nedeniyle 2 Kasım 2023 tarihinde “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Gazeteci Evrim Kepenek, 3 Kasım 2023 tarihinde ifade verdi. Kepenek hakkında 28 Aralık 2023 tarihinde dava açıldı ve gazetecinin 1yıldan 3 yıla kadar hapsi istendi. Davanın ilk duruşması 23 Eylül 2024 tarihinde İstanbul’da yapıldı. Kepenek, duruşmada yaptığı savunmada şunları söyledi: “Gazeteci olarak teyitli video ve söylemi paylaştım. Üstelik bu söyleme neden olan kararı 6 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamıştı. ‘Yardım için bölgeye gidecek kişi ve kurumlar mutlaka AFAD ile koordinasyon içinde hareket etmelidir. AFAD koordinasyonu dışında bölgeye gönderilen yardımlar hem kargaşaya yol açmakta hem de amacına ulaşması zorlaşmaktadır.’ demişti. Yani benim tweet’te yazdığım şey resmi açıklama sonrasında yapılan uygulamaların bir sonucu. Benim ‘uydurduğum’, ‘çarpıttığım’ bir durum değil. İkincisi de videoda da görünüyor jandarma alana gitmiş ve yardımlara el koyuyor. Bu teyitli bir bilgi bir gazeteci olarak bu haberi kamuoyuna duyurmak benim görevim.”

Zübeyde Sarı: Hakkında daha önce seçim dönemindeki paylaşımlar nedeniyle soruşturma açılan gazeteci Zübeyde Sarı, 8 Kasım 2023 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla hakkında başka bir soruşturma açıldığını duyurdu. Sarı, “Soruşturma dosyamda üç tweet mevcut. Söz konusu iki tweetten daha önce yargılanıp beraat etmiştim. 2017 yılında atılan tweetler. Üçüncü tweet ise 2021 yılında İsmail Saymaz'ın yapmış olduğu bir röportajın linkini alıntı (tırnak içinde) yaparak paylaşmam” şeklinde açıklama yaptı. 

Zeynep Kuray: Muğla‘daki Akbelen Ormanı‘nda ağaç kesimine karşı direnişi haberleştiren gazeteci Zeynep Kuray hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçlamasıyla TCK 217/A’dan soruşturma başlatıldı. Zeynep Kuray 8 Ocak 2024’te polise ifade verdi.

Şükran Ekinci: Artı TV haber sunucusu Şükran Ekinci, Erzincan İliç’te göçük altında kalan madencilerle ilgili olarak 14 Şubat 2024 tarihinde X hesabından yaptığı paylaşım nedeniyle hemen ertesi günü “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla ifadeye çağrıldı. Ekinci bu paylaşımında, “Yetkililer 9 işçi dedi ama T24’e konuşan TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Başkanı Türkkolu, göçük altında kalan madenciler, resmi rakamın 5 katı dedi. Umarım haklı çıkmaz. Ancak bu göçükten önce 667 işçi vardiya değişimi yapmış!” diye yazmıştı.

Ferit Aslan: Gazeteci Ferit Aslan’a, Medyascopetv haber sitesinde yayımlanan, “Mardin’de bir hakim polisle okul bastı, üç öğrenciyi gözaltına aldırdı” başlıklı haberi nedeniyle dezenformasyon maddesi kapsamında 13 Mart 2024 tarihinde dava açıldı. Ferit Aslan, davanın 21 Mayıs 2024 tarihli ilk duruşmasında “suçun yasal unsurlarının oluşmadığı” gerekçesiyle beraat etti.

İsmail Saymaz: Gazeteci İsmail Saymaz hakkında, 3 Nisan 2024 tarihinde sosyal medya hesabından yaptığı, “AK Partililer Gaziosmanpaşa’yı vermemek için olay çıkarıyor” şeklindeki video ekli paylaşımı nedeniyle 5 Nisan 2024 tarihinde “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı.  

Duygu Kıt: Gazeteci Duygu Kıt hakkında, 6 Mart 2024 tarihinde Duvar haber sitesinde yayımlananErgan'daki taş ocağına tepki: Köyler alana 500 metre uzaklıkta” başlıklı haberi gerekçe gösterilerek 17 Nisan 2024 tarihinde “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” ve “iftira" suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. Duygu Kıt, savcılıkta verdiği ifadesinde, “Haberim Ergan köylülerinin köy mera alanında yapılması planlanan ve Erzincan Valiliği tarafından verilen kalker taş ocağı proje ilanına yapılan itiraza ve başlatılan hukuki sürece ilişkindir. Gazetecilik faaliyetim gereği doğayı ve çevreyi risk altına alacak olası bir gündemi haberleştirmek bir hak olduğu gibi aynı zamanda görevimdir. Haber içeriği davacı köylüler ve dava avukatı ile alınan görüşlere dayanıyor" dedi. Çevre ödülü alması gereken haberden dolayı bakalım gazeteciye ceza verilecek mi? 

Medine Mamedoğlu: Gazeteci Medine Mamedoğlu, 20 Haziran 2024 tarihinde Mardin’in Mazıdağı ile Diyarbakır’ın Çınar ilçesi arasındaki köylerde çıkan yangın nedeniyle yaptığı haberler ve sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek 17 Eylül 2024 tarihinde ifadeye çağrıldı. Mamedoğlu’na, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlaması yapıldı. 

Rabia Önver: Jinnews muhabiri Rabia Önver, Hakkari’de faaliyette bulunduğu iddia edilen uyuşturucu ve fuhuş çetesiyle ilgili haberi nedeniyle soruşturmaya uğradı. 20 Eylül 2024 tarihinde evi basılan Önver, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymakla” suçlanıyordu. 24 Eylül’de avukatıyla birlikte savcılığa ifade vermeye giden Rabia Önver, ifade veremeden savcılıktan ayrıldı. Bianet’te yayımlanan habere göre savcı, “Bu süreçte herhangi bir ifade alma işlemi yapmayacağını” söylemişti.    

İdris Yılmaz: İndependent Türkçe muhabiri İdris Yılmaz hakkında, Van’daki protesto gösterileri sırasında polislerin halka şiddet uyguladığına dair sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek, "halkı kanunlara uymamaya tahrik”, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamalarıyla 23 Eylül 2024 tarihinde soruşturma başlatıldı.

Evren Demirdaş: Sözcü gazetesi muhabiri Evren Demirdaş’ın 13 Ekim 2024 tarihinde Sözcü’de yayımlanan642 milyonluk konut ihalesinde adres şaşmadı: AKP'li isme verildi” başlıklı haberi nedeniyle “dezenformasyon yapmak” suçlamasıyla soruşturma açıldı. Demirdaş 2 Kasım 2024 tarihinde savcıya, “Gazetecilik faaliyetleri doğrultusunda kamu ihalelerini takip ediyorum. Takip ettiğim dosyalar sonucunda edindiğim bilgileri kamuoyu ile paylaşmaktayım. Yaptığım haberde ihaleye fesat karıştırıldığına dair herhangi bir cümlem ve Veysel Demirci'ye yönelik bir itham bulunmamaktadır. İhalenin miktarı yüksek olduğu için kamuoyunu bilgilendirdim” şeklinde ifade vermiştir.

Dinçer Gökçe ve Nilay Can: Halk TV Haber Müdürü Dinçer Gökçe ile Gazete Pencere Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nilay Can, "Yenidoğan çetesi savcısı görevden el çektirildi” şeklindeki haberleri nedeniyle, "Yalan haberi alenen yayma" suçlamasıyla 3 Kasım 2024 tarihinde gözaltına alındılar. Gazeteciler, yapılan sorgulamanın ardından “adli kontrol şartıyla” serbest bırakıldılar.

 Furkan Karabay: 10Haber muhabiri Furkan Karabay, görevden alınarak yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'le ilgili haberi ve X paylaşımları gerekçe gösterilerek 8 Kasım 2024 tarihinde gözaltına alındı. Karabay'a yönetilen suçlamalar arasında, "terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme", "kamu görevlisine hakaret" ve "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamaları yer alıyor. Furkan Karabay, 9 Kasım'da hakim kararıyla tutuklandı. Furkan Karabay, 9 gün tutuklu kaldıktan sonra 18 Kasım'da tahliye edildi. Tahliye kararını veren mahkeme başkanı, ""Tutuklama tedbiri dosyanın muhtevası ile bağdaşmıyor, adli kontrol uygulanabilirdi" dedi. 

 Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, 21 Kasım'da Fatih Altaylı tarafından yayımlanan "Enkazdan korkmayan mapustan korkmaz" başlıklı yazısı ile aynı gün Halk TV’de yayımlanan "Rota" isimli programda İsmail Saymaz tarafından yapılan, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’ye MHP’li vekillerle ilgili bazı görüntüler izletti" iddiası üzerine gazeteciler hakkında "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasayla resen soruşturma başlatıldı.

 Özlem Gürses: Gazeteci Özlem Gürses, kendi YouTube kanalında yayımladığı bir videoda "Gördüğünüz üzere IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtlerin olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş" sözleri nedeniyle 20 Aralık 2024 tarihinde gözaltına alındı. Gürses'e, "Devletin kurum ve organlarını aşağılama" ve "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamaları yöneltildi

 Seyhan Avşar ve T24: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, T24 isimli haber sitesinde 20 Aralık'ta yayımlanan, "Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin, Suriye’de öldürüldü" başlıklı haber ve Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Seyhan Avşar'ın 21 Aralık'ta X (Twitter) hesabından yaptığı bir paylaşım üzerine, "Terör örgütü propagandası yapmak" ve "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak" suçlarından resen soruşturma başlatıldı. 

 Ruşen Takva: Serbest gazeteci Ruşen Takva 15 Şubat 2025 tarihinde Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan’ın görevden uzaklaştırılmasına ve yerine kayyum atanmasına ilişkin yaptığı video haber paylaşımı nedeniyle gözaltına alındı. Takva'ya "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlaması yöneltildi. Ruşen Takva sorgusunun ardından aynı gün serbest bırakıldı. 

 Can Ataklı: ANKA'nın haberine göre, Gazeteci Can Ataklı hakkında, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sağlık durumuyla ilgili olarak 25 Mart 2025 tarihinde yaptığı, "MHP'li kaynaklardan edindiğim bilgiler şöyle; 5 Şubat'tan bu yana hiç ortaya çıkmayan Bahçeli kalp ameliyatından sonra taburcu edildi ama bu kez yürümek için yatağından kalkarken yere düştü ve kalça kemiği kırıldı. Bahçeli yoğun bakıma alındı ama ameliyatın etkileri ve diğer sağlık sorunları nedeniyle bitkisel hayata girdi ve entübe edildi" şeklindeki paylaşımı nedeniyle 26 Mart 2025 tarihinde, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla soruşturma açıldı.

 Rasim Ozan Kütahyalı: 16 Nisan 2025 tarihinde X (Twitter) isimli sosyal medya platformunda, "Yarın Kasım 2023 CHP kurultayı iptal ediliyor. CHP’ye geçici kayyum atanarak, 45 gün sonra 1 Haziran 2025’te CHP’nin yeni kurultayına gidiliyor" şeklinde sansasyonel bir paylaşım yapan Rasim Ozan Kütahyalı hakkında aynı gün TCK 217/A "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla soruşturma açıldı.  

 Timur Soykan: Gazeteci Timur Soykan, 5 Temmuz 2025 tarihinde yaptığı X paylaşımları nedeniyle gözaltına alındı. DHA, Soykan'ın TCK 217/A kapsamında "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla gözaltına alındığını duyurdu.  

 Sarya Toprak: Birgün muhabiri Sarya Toprak hakkında, Esila Ayık hakkında yaptığı bazı haberler nedeniyle "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla 14 Temmuz 2025 tarihinde soruşturma açıldı. 

 Can Uğur: Cumhuriyet gazetesi Haber Müdürü Can Uğur hakkında, 24 Haziran 2025 tarihinde yaptığı, "1 milyon öğrencinin kaderiyle mi oynandı? 'LGS soruları sınav bitmeden WhatsApp grubunda paylaşıldı' iddiası" başlıklı haber için, TCK 217/A kapsamında "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" iddiasıyla 22 Temmuz 2025 tarihinde soruşturma açıldı.  

24 TEMMUZ: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELE GÜNÜ

Süleyman İrvan 24 Temmuz, Türk basını için önemli birkaç tarihten birisi. Bilindiği gibi, 24 Temmuz 1908 tarihinde 2. Meşrutiyet ilan edilmi...