25 Temmuz 2019 Perşembe

SATILIK HABER MESELESİNE İLİŞKİN BİR DEĞERLENDİRME

Journo medya sitesi 22 Temmuz 2019 tarihinde "Satılık haber: '50 liradan başlayan fiyatlarla isterseniz röportajınızı da yayımlatırız'" başlıklı, oldukça iddialı ve tartışmaya açık bir haber yayımladı

Tartışma yaratan haberde, ismi verilmeyen bir halkla ilişkiler ve danışmanlık şirketinin müşterilerine, haberlerini para karşılığı yayımlatma vaadinde bulunduğu ifade ediliyordu. Journo editörleri  teyit amaçlı olarak şirket yetkilisine de ulaşmışlar ve şirket yetkilisi daha da ileri giderek, "Röportaj da yayımlatabiliriz. hem soruları hem cevapları siz yazarsanız. Onlar da sanki sizinle röportaj yapılmış gibi yayımlarlar" demişti. Journo editörlerine twitter üzerinden gönderdiğim mesajda, halkla ilişkiler şirketinin adını vermelerinin daha doğru olacağını söyledim, ancak onlar şirketin adını reklam olmasın diye açıklamadıklarını ifade ettiler. Haberde de, "Reklamını yapmamak adına ismini gizlediğimiz" şeklinde bir ifade kullanmışlardı. Ancak ben böyle tartışmalı bir haberde kaynağı gizlemenin doğru olmadığını düşünüyorum. Şirketin adı Distile, ki zaten T24 haberinde de şirket adı verilmişti   

Tartışma yaratan medya listesi

Journo'nun haberine göre, halkla ilişkiler ve danışmanlık şirketi müşterilerine bir e-posta göndermiş ve e-postaya 18 sayfalık bir liste eklemiş. Listede 909 medya sitesinin ismi bulunuyor. Listenin en başında "Haber siteleri yayın fiyat listesi" ibaresi var ve medya sitelerinin karşısında 50 TL'den başlayıp 4500 TL'ye kadar yükselen bir fiyat yelpazesi bulunuyor. Journo tam listeyi yayımlamak yerine fiyatı en yüksek görünen "İlk 20 haber sitesi" başlığı altında bir listeye yer verdi. Listede DHA, Mynet, ShiftDelete, Gazeteciler.com ve T24'ün de adı bulunuyor. Tam listeyi vermek yerine bu site isimleriyle yetindim çünkü bu dört medya sitesi Journo'nun haberine itiraz etti. (Bu arada, 18 sayfalık listenin tamamının bende bulunduğunu da belirteyim, ancak medya kuruluşlarını zan altında bırakmamak için yayımlanmasının doğru olmadığını düşünüyorum).

Journo haberine en sert tepkiyi T24 genel yayın yönetmeni Doğan Akın verdi. "Bir sen eksiktin Türkiye Gazeteciler Sendikası!" başlıklı yazısında Doğan Akın Journo'yu "Önünüze konanın ardına bakmadığınız bir gazetecilik olmaz" diyerek eleştirdi ve listeyi yayımlamadan önce kendilerine sormaları gerektiğini hatırlattı: "TGS'nin uzun süredir çeşitli gerekçelerle iletişimde olduğu T24, iş bu kirli iddiayı yayımlamaya gelince bir telefon mesafesindeki imkâna rağmen aranmıyor; yöneticilerine, çalışanlarına tek soru sorulmuyor. Bırakın para karşılığı haber yapmayı, yağmur gibi yağan şirket gezilerinde bedava ağırlanma davetlerini bile reddetmesine, bu türde tenezzül zaaflarının da gazeteciliği kirlettiğini defalarca yazarak örnekleriyle ilan etmesine, velhasıl bu tavrı bilinmesine rağmen T24'e soru sorulmuyor, açıklama istenmiyor." 

Demirören Haber Ajansı (DHA), Mynet ve ShiftDelete de para karşılığı haber yaptıkları iddiasını reddettiler. Mynet'ten yapılan açıklamada, medya sitesinin "herhangi bir PR şirketiyle söz konusu haberde iddia edildiği gibi bir ticari bağı/ilişkisi" bulunmadığı ifade edildi ve gazetecilik kuralları hatırlatıldı: "Gazeteciliğin en temel kuralı hiç kuşkusuz ki, haberin doğru olduğunun teyit edilmesi ve hiç kimseyi, grubu ya da toplumun belirli bir kısmını zan altında bırakmamasıdır."

Yayımlanmış listede ismi bulunan Gazeteciler.com medya sitesi genel yayın yönetmeni Hatice Kübra da bana attığı mesajda kendilerinin de habere itiraz ettiklerini belirtti ve 24 Temmuz 2019 tarihli yazısını paylaştı. Yazıda şu ifadeler kullanılıyor: "Yayınlanan siteler içerisinde para karşılığı 'haber satanlar' çıkabilir. Fakat Gazeteciler.com kurulduğu günden bu yana ne parayla haber satmış ne de böyle çirkin bir ilişkinin kıyısından köşesinden geçmiştir. Bu şekilde anılmayı bile zül addederiz. Bu zamana kadar kendi imklanlarımızla gazetecilik yapmaya gayret ettik, her türlü kirli para ilişkisinden uzak durduk hatta gazeteciliğini PR ilişkisine kurban edenleri de burada deşifre etmekten çekinmedik." 

Journo'nun cevabı ve özeleştirisi

Journo sitesi eleştiriler üzerine 24 Temmuz 2019 tarihinde bir açıklama yayımladı. "4 soruda 'satılık haber' meselesi ve özeleştirimiz" başlıklı bu açıklamada, "Hakkında bir iddia bulunan kişi ve kurumlara yayından önce görüşlerini sormamak, geleneksel gazetecilik ilkeleri açısından yanlış oldu" şeklinde özeleştiri yapılmakla beraber, haberdeki ana iddianın gerçek olduğunu savunan ifadeler kullanıldı: "Türkiye’de birçok şirket ücret karşılığı haber yayımlatmayı vadetmeye devam ediyor. Bu hem medya, hem de genel olarak iletişim sektöründe hemen herkesin bildiği bir sorun. Üstelik 'Bu bir ilândır' ibaresi olmadan, yani okurdan söz konusu para ilişkisi gizlenerek yayın yapılmasını savunan yayıncılar da var. Bu örnekte olduğu gibi elimize belge geçtikçe bu araştırmayı derinleştireceğiz." Durum gerçekten de Journo'nun sözünü ettiği kadar kötü olabilir ve para karşılığı haber yayımlayan medya siteleri bulunabilir, ancak gazeteciliğin bir başka evrensel kuralı da teyit edilmemiş iddialarla kişi ya da kurumların zan altında bırakılmaması gerektiğidir.

Journo'nun bu cevabını da eleştiren T24 yazısında, "İlk haberinde şirketin ismini gizleyen Journo, açıklamasında da 'ücret karşılığı içerik yaptıran yayınları teyit ettiklerini' duyurdu, ancak bu kez de kastettiği yayın kuruluşlarının adını vermedi" denilmektedir. 

Halkla ilişkiler şirketinin açıklaması

Journo haberinin yayımlanmasından 2 gün sonra Distile Genel Müdürü Kadir Özpınar T24 genel yayın yönetmeni Doğan Akın'a bir e-posta göndererek özür diledi. E-postada, "Talihsiz şekilde müşterileri tıklamaya yönelterek yazılmış e-posta başlığı ve bizimle iletişime geçme konusunda cesaretlendirme adına üretilmiş cüretkar e-posta içeriği konusunda sizden açıkça özür dilerim, bu konuda hakkınızı vermem gerekir, mesleğinize saygısızlık eden bir dil kullanılmıştır. T24 üzerinde kesinlikle doğrudan bir tanıdığımız, bir irtibatımız yoktur” denilmekte. T24'te tam metni yayımlanan e-posta incelendiğinde, şirketin müşteriler adına haber bülteni servisi yaptığı, müşterilerine kesin yayımlanma güvencesi vermediği, servis bedeli olarak değişen ücretler talep ettiğinin ifade edildiği görülmektedir. 

Halkla ilişkiler şirketinin web sitesinde de bir "kamuoyuna duyuru" metni yayımlandı, T24'e gönderilen e-postadaki ifadeler tekrarlandı.  

18 sayfalık uzun listeye bakarken  gazetecilikteki etik duruşuna güvendiğim bir gazetecinin yönetici olduğu gazetenin de ismini görünce kendisine sosyal medya üzerinden yazdım ve "paralı haber yayımlattığı iddia edilen bir halkla ilişkiler şirketinin listesinde gazetenizin de adı var" dedim. Bana, "elbette böyle bir şey olamaz" dedi ve halkla ilişkiler şirketinin adını ilk defa duyduğunu söyledi. İlk haberde yayımlanan listede gazetenin adı görünmediği için haberdar olması da mümkün değildi.

Ben de Distile halkla ilişkiler şirketinin sayfasındaki telefon numarasını aramaya karar verdim. Önce telefon açılmadı, ancak bir süre sonra geri dönüş yapıldı. Arayan Genel Müdür Kadir Özpınar'dı. Kendimi tanıttım ve Journo haberi konusunda bazı sorularım olduğunu söyledim. Açıkçası hiç beklemediğim biçimde ayrıntılı cevaplar verdi. Haberde iddia edildiği gibi paralı haber yayımlatmadıklarını, zaten böyle bir şeyin de doğru olmadığını ifade etti. "Gönderdiğiniz basın bültenlerini haber yapan medya sitelerine ödeme yapıyor musunuz" diye sordum, "Kesinlikle ödeme yapmıyoruz, listedeki fiyatlar bizim talep ettiğimiz  hizmet bedelleridir" dedi, ki bu zaten kamuoyuna duyuru metninde de var. 

Eğer yazmazsam, şirketler ya da kişiler hakkında olumsuz haberler yaparak bunları silmek için yüksek miktarda ücret talep eden medya siteleri hakkında bilgi verebileceğini söyledi, "Aman kalsın, yazamayacağım ve kanıtlayamayacağım bilgiyi öğrenmek istemem" dedim. Bu da ayrıca araştırılması gereken bir konu. Eğer gerçekten de haber sitesini şantaj amaçlı kullanan gazeteciler varsa bunlar da deşifre edilmeli elbette.

Sonuç olarak, gazetecilik etiği meselelerine özel önem veren Journo'nun böylesi bir tartışmanın öznesi haline gelmemesi gerekirdi. Bir gazetecilik akademisyeni olarak daha önce Journo'ya yazı da yazdım, etik açıdan tartışmalı haberlerde görüş de verdim. Üstelik bir haberde reklam formatına bürünmüş haberleri eleştirdim

Journo'nun haberi etik açıdan neden sorunlu?

Birincisi, para karşılığı haber yayımlattığını iddia ettiği halkla ilişkiler şirketinin ismini gizledi. Her ne kadar "şirketin reklamını yapmak istemedikleri" şeklinde bir argüman kullansalar da böylesine ciddi bir iddiaya dayalı haber yapıyorsanız reklam olup olmadığına bakmaz, iddia sahibini yazarsınız.  

İkincisi, listenin tamamını yayımlamak yerine en yüksek ücret talep eden ilk 20 medya şirketi diyerek bir liste yayımladı. Böylece bu medya kuruluşları bir anlamda cezalandırılmış oldu. 

Üçüncüsü,  haberde isimlerini açıkladığı medya kuruluşlarına sorma gereği duymadı. Oysa suçlanan kişiye/kuruma cevap hakkı tanımak temel bir gazetecilik kuralı/ilkesidir.

Dördüncüsü, araştırmacı gazetecilik süreçleri açısından bakıldığında haberi yayımlamakta aceleci davrandı ve yeterince sorgulama, teyit yapmadan haberi yayımladı. Oysa eğer iddia edildiği gibi başka halkla ilişkiler şirketleri de bu türden fiyatlar talep ediyorduysa onlar da habere dahil edilebilir, iyi bir araştırmacı gazetecilik yapılabilirdi. 



   

HABER SİTELERİ / 2022-2023

 2022-2023 eğitim yılı Güz döneminde Üsküdar İletişim'de verdiğim Gazeteciliğe Giriş dersi kapsamında öğencilerimin açtığı haber siteler...