8 Ağustos 2020 Cumartesi

TWITTER'IN DEVLETLERE BAĞLI MEDYA KURULUŞLARINI ETİKETLEME POLİTİKASI ÜZERİNE

Twitter'ın 6 Ağustos Perşembe günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi olan ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa'da devlete bağlı medya kuruluşlarını "state affiliated media" şeklinde etiketleyeceğini duyurmasından sonra bu uygulamayı sadece Çin ve Rus medyası için sınırlandırması haliyle tartışma yarattı. 

Ben açıkçası twitter'ın bu politikasından Mehmet Şafak Sarı'nın paylaşımları vesilesiyle haberdar oldum ve uygulamanın sadece Rusya ve Çin medyasıyla sınırlı tutulmasını eleştirdim, yanlış bulduğumu söyledim. Telefonla arayarak görüş isteyen Aydınlık muhabiri Burak Demirbaş'ın sorularını da cevapladım

Bu yazıda bu konuyu biraz daha ayrıntılı yazmak ve twitter'ın mevcut uygulamasını neden yanlış bulduğumu açıklamak istiyorum.

Twitter ne diyor?

Twitter hesabından paylaşılan açıklamada etiketlenecek medya kuruluşlarının nasıl tanımlandığına bakalım önce:

Orijinal metin şu:

"State-affiliated media is defined as outlets where the state exercises control over editorial content through financial resources, direct or indirect political pressures, and/or control over production and distribution. Unlike independent media, state-affiliated media frequently use their news coverage as a means to advance a political agenda. We believe that people have the right to know when a media account is affiliated directly or indirectly with a state actor. State-financed media organizations with editorial independence, like the BBC in the UK or NPR in the US for example, will not be labeled."

Türkçesi de aşağıdaki şekilde:

"Devlete bağlı medya, devletin editoryal içerik üzerinde mali kaynaklar, doğrudan veya dolaylı siyasi baskılar ve/ya üretim ve dağıtım üzerinde denetim uyguladığı yayınlar olarak tanımlanmaktadır. Bağımsız medyanın aksine, devlete bağlı medya haberlerini sıklıkla siyasal bir gündemi ilerletme aracı olarak kullanmaktadır. İnsanların bir medya kuruluşuna ait hesabının bir devlete doğrudan veya dolaylı olarak bağlı olduğunu bilme hakkına sahip olduklarına inanıyoruz. Birleşik Krallık'taki BBC veya ABD'deki NPR gibi devlet tarafından finanse edilen ancak editoryal bağımsızlığa sahip olan medya kuruluşları  etiketlenmeyecektir."  

ABD, Britanya ve Fransa devlet medyası neden istisna?

Twitter açıklamasındaki anahtar terim "editöryal bağımsızlık" kavramı. Aslında sorun tam da bu kavramda yatıyor. çünkü her ne kadar editöryal bağımsızlık çok önemli bir gazetecilik kavramıysa da uygulamada editöryal bağımsızlığı kanıtlayabilmenin olanağı yok. 

Batı devlet medyası içinde editöryal bağımsızlık açısından örnek gösterilen BBC'yi ele alalım. Kuşkusuz BBC birçok açıdan örnek gösterilen bir kamu hizmeti yayın kuruluşu. Hatta en önemli örnektir de diyebilirim. Peki tam anlamıyla editöryal bağımsızlığa sahip olduğu söylenebilir mi? BBC tarihi hakkında yapılan akademik yayınlar BBC'nin özellikle dış yayınlarda İngiliz devlet çıkarları doğrultusunda yayınlar yaptığını ortaya koyuyor. 1956'daki Süveyş Krizi'ni ya da 1982'deki Falkland Savaşı'nı örnek gösterebilirdim ama çok geriye gitmeye gerek yok. 2003 yılındaki Irak işgali sırasında BBC televizyonunun en savaş yanlısı yayınlar yapan ve İngiliz-Amerikan çıkarlarını savunan kanal olduğunu ben söylemiyorum, bu konuda araştırma yapan Cardiff Üniversitesi araştırmacıları söylüyor: "Far from revealing an anti-war BBC, our findings tend to give credence to those who criticised the BBC for being too sympathetic to the government's pro-war stance." Bulgularımız BBC'nin hükümetin savaş yanlısı duruşuna aşırı sempatik davrandığını gösteriyor diyor. Daha ne desin? İktidarın borazanlığını yapıyor mu desin?  

Peki ya doğrudan doğruya ABD Federal Hükümeti tarafından kurulan ve finanse edilen U.S. Agency for Global Media (Amerikan Küresel Medya Ajansı) bünyesinde faaliyet gösteren yayın kuruluşlarına ne demeli?  Voice of America (Amerika'nın Sesi), Radio Free Europe / Radio Liberty (Özgür Avrupa Radyosu), Radio and Television Marti (Küba'ya yönelik yayın yapıyor), Radio Free Asia (Özgür Asya Radyosu), Middle East Broadcasting Networks (Orta Doğu'yu da ihmal etmemişler haliyle). Merak edenler ayrıntılara şu linkten bakabilir. Açıkçası bu ajansın bünyesindeki radyo, televizyon ve medya sitelerinin Rus ya da Çin devlet medyasından hiçbir farkları yok. Türk okurlar açısından Sputnik Türkiye Amerika'nın Sesi'nden daha güvenilir bile gelebilir. Neden? Çünkü medya sitesinin adı bile Türk okurların kuşkuyla yaklaşması için yeterlidir. 

France 24 kanalı için ne demeli? 

Kendisini "uluslararası yayın yapan Fransız devlet kanalı" olarak tanımlayan France 24, 2008 yılından beri farklı dillerde yayınlarını sürdürüyor. Mevcut haliyle Amerika'nın Sesi'nden, Russia Today'den hiçbir farkı yok. Ama twitter France 24'ü de "state-affiliated" olarak işaretlemedi. 

Asıl amaç ne?

Eğer twitter yaptığı açıklamada iddia ettiği gibi, twitter kullanıcılarının kendilerine haber sunan medya kuruluşlarının doğrudan veya dolaylı biçimde devletlerle bağlantılı olup olmadıklarını bilme hakları vardır diyorsa bu politikasını objektif ve adil biçimde uygulamalı, medya kuruluşları arasında ayrım yapmamalıdır. Tabii asıl amaç twitter kullanıcılarını medya sahiplik yapıları konusunda uyarmak ise. 

Aydınlık gazetesine de ifade ettiğim gibi, kullanıcıların kendilerine haber veren medya kuruluşlarının hangi devletler tarafından finanse edildiğini bilmeleri iyidir. Hatta twitter bu uygulamayı sadece beş devletle sınırlamamalı, tüm dünyadaki twitter kullanıcılarını da düşünerek tüm devletlere bağlı medya kuruluşlarını etiketlemelidir. Belki bir sonraki adımda ticari medya kuruluşlarının sahiplik yapılarını da açıklamaya başlar, kim bilir?

 
 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Chat GPT ile yapay zekânın gazetecilikte kullanımını konuştuk

Chat GPT seninle yapay zek â nın gazetecilikte kullanımına ilişkin bir röportaj yapabilir miyiz? Tabii ki! Yapay zek â nın gazetecilikteki...