30 Temmuz 2017 Pazar

GAZETECİLİK ETİĞİ: SAHTE RÖPORTAJ

Gazetecilik etiği akademik ilgi alanlarımın başında geliyor. Bu konuda şimdiye kadar epey yazı da yazdım, okur temsilciliği, medya etik kurulu başkanlığı gibi mesleki görevlerde de bulundum. Bildiğim bir şey varsa, o da etik sorunların çetrefilli olduğudur. Bazı konularda neyin etik neyin etik dışı olduğunu söyleyebilmek o kadar kolay değil. Yine de bazı konular var ki etik tartışmaya bile girmeye gerek yok. Bunlardan birisi fabrikasyon, yani uydurma. Gazetecinin olmayan bir haber kaynağıyla konuşması, haber kaynağının söylemediği şeyleri söylemiş gibi yazması ya da haberi tümden uydurması (ki buna asparagas deniyor) asla kabul edilebilecek pratikler değil. Poynter Enstitüsü'nün konuyla ilgili yazısı şöyle başlıyor: "Çalıntı ve uydurma, gazetecilikte en ciddi etik ihlallerin başında başında gelir."

Gelelim bu yazıyı yazma nedenine. Akşam gazetesi, 27 Temmuz 2017 tarihli nüshasında manşetten David Kushner röportajını yayımladı. "Akşam özel röportaj" logosu ile verilen haberin üst başlığında "Trump'ın danışman damadı Türk basınında ilk kez Akşam'a konuştu"; başlıkta da "Türkiye'yle kavga edilmez" ifadelerini kullandı. Manşet haberde, ABD Başkanı Trump'ın damadı ve danışmanı Jared Kushner'in muhabire söyledikleri spotlar halinde aktarılmıştı.

Gazetenin internet sayfasında geniş biçimde yer alan habere göre, Akşam'ın Washington muhabiri Yavuz Atalay Kushner'le "ayaküstü sohbet" etmiş, bir de selfie çekmişti. Bu ayaküstü sohbette Jared Kushner gazeteci Atalay'ın sorularını cevaplandırmış ve Türkiye-ABD ilişkileri hakkında değerlendirmelerde bulunmuştu. Haberdeki soru ve cevaplar şöyle:

Son günlerde Avrupa’daki birçok ülkenin Türkiye’ye karşı tavrına ilişkin soruyu yanıtlayan Jared Kushner; “Kişisel olarak tartışmalardan ve kavgalardan uzak duran biriyim. Türkiye büyüyen bir ülke ve mantıklı olan Türkiye ve Türkiye gibi ülkelerle savaşmak veya kavga etmek değil, birlikte çalışmak” ifadelerini kullandı.  (Görüldüğü gibi, Kushner'in sözleri tırnak içinde verilmiş).

Kişisel olarak, Türkiye ve Türk hükümeti hakkında görüşleriniz nelerdir? sorusunu cevaplayan Jared Kushner; Trump’ın “Make Great America Again” yani “Amerika’yı yeniden büyük yapalım” sloganına atıfta bulunarak, “Erdoğan da Trump gibi ülkesini yeniden büyük yapmak için çalışıyor. Bu çalışmalarını takdirle izliyoruz” dedi. (Kushner'in sözleri yine tırnak içinde verilmiş). (Not: Trump'ın seçim sloganı, "Make America Great Again"di bu arada).

Kushner, terörizme ilişkin soruya ise şu şekilde cevap verdi: Amerika ile Türkiye’nin ve diğer ülkelerin ortak çalışmaları terörü sonlandıracaktır. Bu konuda samimi adımlar atıyoruz ve Türkiye’nin de samimiyetine güveniyoruz.  (Burada tırnak kullanılmamış).

- Kushner, “Türkiye gibi ülkeler, gelişmeyi seven ve bu gelişmeyi destekleyen potansiyele sahip ülkeler. Türkiye bu potansiyeli kullanıyor ve kendisine güçlü bir ekonomi oluşturuyor. Türkiye’ye baktığımızda, son yıllarda güven veren bir ekonomiye sahip ve bunu geliştiriyor” ifadelerini kullandı.  (Kushner'in sözleri yine tırnak içinde verilmiş).

Yukarıda da aktardığım gibi, muhabir sadece selfie çekmemiş, Kushner'e en az dört soru sormuş ve cevaplarını almıştı. Muhabir Trump'ın kızı İvanka Trump ile de selfie çekmiş ve "kısa" bir sohbet gerçekleştirmişti. Muhabir, İvanka Trump'ın "Türkiye'yi seviyorum" dediğini aktarmıştı.

Röportaj uydurma mı?
Muhabirin hem Jared Kushner hem de İvanka Trump'la selfie çektiğine kuşku yok, ancak röportajlar konusunda aynı şeyi söylemek mümkün mü? Haber gazetede yayımlanır yayımlanmaz, röportajın doğru olup olmadığını araştıran The Daily Caller muhabirlerine bir Beyaz Saray yetkilisi, röportajın "uydurma" olduğunu söylemişti. Bunun üzerine muhabirler haberin sahibi Yavuz Atalay'a twitter üzerinden özel mesaj (DM) atarak Beyaz Saray'ın yalanlamasını sormuşlardı. The Daily Caller'ın haberinde Atalay'ın verdiği cevaplar da yer alıyor

“That was not an interview. I didn’t get any permit from Kushner’s office or Ivanka’s office or White House. As I mentioned in the report it was a very quick conversation with him (1-2 min.).” (Bu bir röportaj değildi. Kushner'in ofisinden ya da İvanka'nın ofisinden ya da Beyaz Saray'dan izin almadım. Haberde de belirttiğim gibi, Kushner'le hızlı (ayaküstü) bir sohbetti, 1-2 dakika).
  
When pressed further on whether the Kushner quote was accurate, Atalay said, “He did not say that. I asked him, ‘Do you think, Erdogan is making Turkey great again, like Trump’ and he only said, ‘Yeah, I think so.” (Kushner alıntılarının doğru olup olmadığı konusundaki sorumuzda ısrar edince Atalay şunları söyledi: "Onu söylemedi. Ona, Tıpkı Trump gibi Erdoğan'ın da Türkiye'yi yeniden büyük ülke yaptığını düşünüyor musunuz" diye sordum, 'Evet, öyle sanıyorum' dedi").

The Daily Caller haberi yayımlanır yayımlanmaz muhabir Yavuz Atalay twitter'dan bazı İngilizce mesajlar paylaştı:

Mesajlarda dikkati çeken ifadelerden birisi, "I don't think, he knew I am a Journalist" (Gazeteci olduğumu bildiğini sanmıyorum) ifadesi. Eğer öyleyse, Jared Kushner nasıl Akşam'a konuşmuş oluyor? İkinci ifade de şu: "I said that it was a quick conversation, not an interview" (Ayaküstü sohbet olduğunu söyledim, röportaj değil). Bu durumda haberi "özel röportaj" olarak sunmak ne kadar etik?

Röportajın yansımaları
Akşam röportajının uydurma olduğunun anlaşılması haber sitelerinde ve gazetelerde epey eleştirildi. Örneğin diken.com.tr haberine "Trump'ın damadının 'Erdoğan övgüsü' muhabirin 'uydurması'ymış" başlığını attı. Cumhuriyet haberi "Akşam'ın Trump röportajı asparagas mı?" başlığıyla verdi. Oda TV, "Yalanmış meğer" başlığını kullandı. Sputnik Türkiye'de haber "Akşam muhabirinin Trump'ın damadıyla röportajı 'uydurma' çıktı" başlığını kullandı. Gazeteciler.com, "Akşam muhabirinin o röportajı uydurma mı?" başlıklı bir haber yayımladı

Sonuç
Anladığım kadarıyla muhabir Yavuz Atalay, Jared Kushner'le hem selfie çekmiş hem de o arada sohbet etmeye çalışmış. Kushner'in "Yeah, I think so" benzeri kısa cevaplarını kendi sorularına onaylama olarak almış ve onun ağzından söylenmiş gibi aktarmış. Muhabirin 1-2 dakikada haberde aktarılan kadar kapsamlı sorular sorup sormadığını da bilmiyoruz. Bana onlar da kuşkulu geldi. Sonuçta, "özel röportaj" diye sunulan bu haberin etik açıdan kabul edilebilir olduğunu söylemek mümkün değil. Fake News (Yalan Haber) tartışmalarının giderek arttığı günümüzde gazeteciler asıl görevlerinin "gerçekleri aktarmak" olduğunu unutmamalı.   

Söylenmemiş şeyleri söylenmiş gibi yazmak, röportaj uydurmak gazeteciliğin itibarını yok eder. Buna da gazeteci kimliğini taşıyan hiçbir kimsenin hakkı olmasa gerek.      


         






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

HABER SİTELERİ / 2022-2023

 2022-2023 eğitim yılı Güz döneminde Üsküdar İletişim'de verdiğim Gazeteciliğe Giriş dersi kapsamında öğencilerimin açtığı haber siteler...